İLETİŞİMCİ AKADEMİSYENLERDEN 101. YIL BULUŞMASI...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk ve tek basın toplantısını düzenlediği 16 Ocak 1923 senesinin 101. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen “Basın Onur Günü” kapsamında o dönemki Kocaeli basın tarihi akademisyenler tarafından dile getirildi.
KOÜ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİNDEN TARİHİ NOTLAR…
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti, Kocaeli Üniversitesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 16 Ocak Basın Onur Günü kapsamında “Cumhuriyet'in 101'inci yılında Basın Onur Günü” konu başlıklı panel düzenledi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları binasında düzenlenen panelde açılış konuşmasını Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nigar Posteki yaptı. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Baştürk, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Ayhan Kocaeli Üniversitesi Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gürsoy Değirmencioğlu, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Küçüksaraç'ın yanı sıra çok sayıda gazeteci katıldı
PROF.DR. PÖSTEKİ: “16 OCAK BASIN ONUR GÜNÜNÜ KUTLUYORUM”
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nigar Pösteki konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 16 Ocak 1923 günü altı saati aşan toplantı ile Cumhuriyet'in temellerini atmıştır. Bu toplantıda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir mesajını kurtuluş mücadelesinde omuz omuza olduğu basın mensupları aracılığıyla duyurmuştur. Tarafsız, onurlu gazeteciliğin önemli olduğu bugünde Cumhuriyet'in yüzüncü yılını kutlamışken bir arada bulunmaktan mutluluk duymaktayım. Kocaeli ve Türk basınının 16 Ocak Basın Onur Günü’nü kutluyorum.”
PROF. DR. BAŞTÜRK: “İSTANBUL İLE ANADOLU BASINI FARKLI DÜŞÜNÜYORDU”
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Baştürk konuşmasında, “16 Ocak, Atatürk’ün Batı Anadolu gezisinin bir parçasıdır. Bu gezinin en önemli durağı İzmit olmuştur. Atatürk, yaşamı boyunca basını çok önemser. Ben aynı zamanda yıllardır Medya Tarihi dersi veriyorum. Mustafa Kemal bir asker ve devlet adamından ziyade aynı zamanda vizyoner bir insandı. 1918’de İstanbul’da Minber gazetesini kuruyor. Gazete çok soluklu olmadı ama Atatürk’ün basının kamuoyuna oluşturma gücü konusunu nasıl kavradığı açısından önemlidir. Milli Mücadeleyi destekleyen yayınlar daha çok Anadolu Bölgesi’nde çıkmıştır. İstanbul basını kazanmanın zor olduğunu düşünen taraftadır.Atatürk 1920’de Hakimiyet-i Milliye gazetesini kurar. Bu gazetede yeni kurulacak devletin esaslarını anlatır. Meclis kurulacak vb. konuları halka anlatmaya çalışır. Atatürk sonrasında Anadolu Ajansı’nın kurulmasını istiyor. Milli mücadele ile ilgili gelişmeleri yurt dışında da duyulmasını ister. 16 Ocak Basın Onur Günü kutlu olsun.”
PROF. DR. AYHAN: “DÖNEMİN GÜVENLİK GÜÇLERİ GAZETELERİ KORUYORDU”
Selçuk Üniversitesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Bünyamin Ayhan gerçekleştirdiği konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Milli Mücadele basın dönemini uzun yıllar inceledim. Atatürk’ün gençliği ve ölümüne kadar olan dönemde basına olan tavrı ile ilgili bir çalışma yaptım. Atatürk okuma yazma konusunda meraklı bir insandı. Kendi alanında çok iyi olan bilim insanlarının okumadığı kitapları okumuştur. Atatürk, lisede kendisi gazete çıkarıyor ve faaliyetlerde bulunuyor. Atatürk gazetecilerin sesinin kesilmemesi için her şeyi yapıyor. O dönemin güvenlik güçlerini gazeteleri korumak amacıyla görevlendiriyor. O dönem bir sözünüz varsa bunu basın aracılığı ile yansıtabiliyorsunuz. 1923 dönemini geçtiğimiz zaman Türkiye’de 284 tane gazete bulunuyor. Bu gazetelerin çoğu İstanbul’da. O dönem kent olarak görülen şehir İstanbul’du. Diğer yerler kasaba olarak gözüküyordu çünkü nüfusları çok yüksek değildi. 100 yıl önce Atatürk’ün başkenti taşıması müthiş bir durum. Bu dönüşümü sağlamak o zamanın şartları ile olağanüstü bir durum. İstanbul’un güçlü bir dokusu bulunuyor. Gazetecilik kim ne derse desin muhalif bir yapıdır. Muhalif değilseniz gazetecilik yapma şansınız yok.”